Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD)’nin, sektörün en mühim çatı kuruluşu olarak hazırladığı ‘Kasım 2017 Sektör Raporu’nda; inşaat işlerinde talep seviyesinin bu senenin en yüksek seviyelerinde gerçekleşmeye devam etmiş olduğu, bunun da inşaat malzemeleri sanayisi için pozitif yönde bir gelişme olduğu ifade edildi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun inşaat sektörü itimat endeksi verilerinin bu mühim gelişimleri yansıttığı belirtilen raporda, pozitif yönde talep koşullarına rağmen finansman sorunlarının, faaliyetleri kısıtlayan en mühim engel haline geldiği ve 2017’nin başlangıcında yaşanmış olan sıkıntılı dönemlerdeki seviyelere ulaşmış olduğu açıklandı.
Finansman Sorunları İnşaat Malzemesi Sanayisi İçin Risk Haline Geldi
Yaz aylarında görece hafifleyen finansman sorunlarının son üç ayda arttığına dikkat çekilen raporda, şu tespitlere yer verildi: İnşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayan finansman sorunları birkaç nedenden kaynaklanıyor. Ilk olarak senenin ilk yarısında hızla genişleyen banka kredisi olanakları son aylarda mühim seviyede sıkılaştı. Bu gelişmeden inşaat sektörü de negatif etkilendi. Bir öteki niçin faiz oranlarında ve döviz kurlarında görülen artışların yarattığı maliyet baskısı iken üçüncü niçin üretici firmaların uyguladıkları kampanyaların yarattığı nakit sıkışıklığı oldu. Konut üretimi tarafında yüzde 5 peşinatlı, peşinatsız ve hatta 2019’a kadar ötelenen ödeme kampanyalı satışlar yoğun bir rekabet yaratırken nakit akışlarını da bozdu. Ayrıca yoğun kampanyalar sebebiyle konut fiyat artışları oldukça sınırı olan kaldı. İnşaat sektöründeki finansman sorunları, tüm iş ortaklarını etkileyebileceği benzer biçimde inşaat malzemesi sanayisi için de yakından izlenmesi ihtiyaç duyulan bir risk haline geldi.
İnşaat Malzemesi Sanayi Üretimi Eylül’de Sıçrama Gösterdi: Yüzde 13,8
2017 yılı Eylül ayında inşaat malzemesi averaj endüstri üretimi 2016 yılı Eylül ayına bakılırsa yüzde 13,8 arttı. Böylece Eylül ayında senenin en yüksek ikinci aylık üretim artışı gerçekleşti. Eylül ayı üretim artışı, iç ve dış talebin de istikrarlı şekilde arttığını gösterdi. Üretim artışında mevsimsellik ve baz etkisinden oldukça sektörün kendi iç dinamikleri belirleyici oldu. Eylül ayındaki üretim artışı ile beraber Ocak-Eylül periyodu üretimi de geçen senenin yüzde 4,8üstünde gerçekleşti.
2017 yılı Eylül ayında inşaat malzemeleri alt sektörlerindeki endüstri üretiminde artış eğilimi ağırlık kazanmıştır. 26 alt sektörden 22’sinde üretim geçen yıla bakılırsa artarken, 4 alt sektörde üretim geçen yıla bakılırsa geriledi. Ocak-Eylül döneminde ise 21 alt sektörde üretim geçen senenin üstünde gerçekleşti.
İnşaat malzemeleri sanayisinde ağırlıklı yeri olan sektörlerden düz cam, soğutma ve ısıtma donanımları, merkezi ısıtma radyatörleri, kilit ve menteşeler, seramik sıhhi ürünleri, inşaat amaçlı beton ürünleri ile kablo üretimleri, senenin ilk dokuz ayında mühim seviyede arttı. Buna rağmen mermerler, hazır beton ile seramik karolarda üretim artışı oldukça zayıf kaldı. İlk dokuz ayda üretimi gerileme gösteren 5 alt sektör içinde ise öteki camlar ile metalden kapı ve pencere benzer biçimde mühim alt sektörler yer almaya devam ediyor.
Konut Yapı Ruhsatlarında da Sıçrama Yaşandı
2017 yılının ilk çeyreğindeki gerilemenin peşinden, ikinci ve üçüncü çeyrek dönemlerde alınan konut yapı ruhsatları sayısında sıçrama yaşandı. İlk 9 ayda alınan yapı ruhsatı sayısı 1,1 milyon daireyi geçti. Tamamlanarak yapı izni alınan daire sayısı ise bu sayının neredeyse yarısında kaldı.
1 Ekim tarihinde değişen İmar Yasası sebebiyle önceki koşulları içeren ruhsatların alınması için gösterilen talep, sıçramanın ana sebebi oldu. Bu çerçevede alınan yapı ruhsatı ile yapı izni, daire sayısı arasındaki fark stokların şişmesi riskini taşıyor.
Konut Yapı Ruhsatlarının 60 Senelik Hikayesi
“Türkiye’de konut sektörü günümüzde inşaat sektörünün en önemli unsurunu oluştururken inşaat malzemeleri sanayinin de en önemli pazarı olmayı sürdürmektedir” ifadelerinin kullanıldığı raporda; ‘Konut Sektörü Nasıl Büyüdü?’ başlığı altında, konut yapı ruhsatlarının 60 senelik hikayesine yer verildi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 1954 yılından itibaren tuttuğu, alınan Konut Yapı Ruhsatları ile ilgili bilgiler, raporda şöyleki aktarıldı:
Kentleşmenin ve kente göçün başladığı 1955-1964 döneminde alınan konut yapı ruhsatı sayısı 555 bin 837 tane oldu. Modern konutların ilk üretilmeye başlandığı 1965-1974döneminde ise alınan yapı ruhsatları sayısı 1 milyon 340 bin 447 daire olarak kayıtlara geçti. 1975-1984 periyodunun ilk yarısı ekonomide sıkıntılı bir döneme, ikinci yarısı ise yeni bir modele geçişe sahne oldu. Bu dönemde 1 milyon 978 bin 324 daire için yapı ruhsatı alındı. 1985 yılından itibaren alınan konut yapı ruhsatlarında mühim bir artış başladı. Kentleşme hızlandı, yüksek nüfus artışı ve yüksek göç, konut ihtiyacını tetikledi. Alınan konut yapı ruhsatlarında senelik 500 bin daire seviyesi ilk kez 1993 senesinde geçildi. Derin bir ekonomik kriz yaşanmış olan 1994 senesinde da 500 bin üstünde yapı ruhsatı alındı. 1999, ağır depremlerin yaşandığı ve kentsel dönüşümün ilk kez söyleniş edilmiş olduğu yıl oldu. Buna karşın 1999-2003 içinde alınan konut yapı ruhsatları sayısı oldukça düşük kaldı. 2005 yılından itibaren ise güçlü bir gelişme sürecine girildi.