Karadeniz bölgesinin nezih kentleri arasında gösterilen Zonguldak’ın Gökçebey kazasında 29 yaşında olan Erdem Tülübaş, eşi 27 yaşında olan Tuğba Tülübaş’ın kızları daha henüz 2 yaşındaki Esila’yı darp etmesini evin salonuna yerleştirdiği gizli kamerayla an ve an kayıt altında alarak, evden üç ay uzaklaştırma cezası almasına yol açtı.
Gökçebey’de esnaf olan baba, hergün eve gittiğinde kızını morluklar içinde görünce bunu eşine sordu. Anne kızlarının düşüp, oraya buraya çarpmasından morluklar oluştuğunu söyledi. Bu durumun her gün tekrarlanması üzerine baba şüphelenerek eve gizli kamera yerleştirdi. Kamera görüntülerini gören baba şok oldu ve polise şikayet etti. Tutuklanan anne Tuğba Tülübaş’a 3 ay evden uzaklaştırma cezası verildi.
Bunun üzerine Çorluya dönen anne boşanma davası açıyor. Babada Zonguldak’ta boşanma davası açıyor. Boşanma sonucunda mahkeme Esila’yı geçici velayetle anneye veriyor. Mahkemenin bu kararıyla ikinci kez şok olan baba, elinde dayak görüntülerinin olmasına rağmen kızının velayetinin anneye verilmesine anlam vermediğini ve kızının hayatından endişe ettiğini söyledi. Bunun Çorlu’daki mahkemenin görüntülerden habersiz olduğu ve bunu mahkemeye sunacağını söyleyen baba, kızının velayetini alacağını belirtti.
Baba Erdem Tülübaş, kızının geçici velayetinin eşine verilmesine şöyle tepki gösterdi: “Ben her akşam eve geldiğimde kollarında, ayaklarında morluk izleri görüyordum. Bana düştü, sağa sola vurdu diyordu. Bende her gün çocuk düşer mi? diye şüphelendim. Eve gizli kamera yerleştirdim. O görüntüleri gördüğüm zaman başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.
O görüntüleri alıp polise şikayette bulundum. Savcı 3 ay evden uzaklaştırma cezası verdi. Eşim Çorlu’ya gitti. Orada dava açmış. Mahkeme kararıyla çocuğumu aldı. Mahkeme bu görüntüleri görse çocuğumu vermez diye düşünüyorum. Onun avukatı da görüntülerden haberi yoktu. Elimde çocuğumu dövdüğüne dair görüntüler olduğunu söyledim. Şimdi çocuğum onun elinde. Çocuğum resmen ölüme gitti oraya. Burada bu şiddeti yapan orada onu yapmaz mı? Sosyal hizmetlere başvurdum. Çocuğu her gün kontrol ettiklerini söylediler. Ben mağdurum. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Benim çocuğumu geri getirin. Çocuğum bensiz uyumaz. Onu geri istiyorum. Ne olursunuz bana yardım edin. Onun elindeyken tehlikede olduğunu düşünüyorum. Ben çocuğumun canından endişeliyim.”