AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan MYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Ünal, taşeron işçilerle ilgili düzenleme konusunda bir hafta içinde güzel haberler vereceklerini söyledi. Partisinin MYK toplantısı ardından açıklamalarda bulunan AKP Sözcüsü Mahir Ünal , gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
SEÇİM İTTİFAKI DÜZENLEMESİ HENÜZ GÜNDEMİMİZDE YOK
AK Parti Genel Başkan Yardımcı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, MYK sonrası canlı yayında açıklamalarda bulundu. “Bundan sonra CHP’nin açıklayacağı belgelerin, hiçbir şekilde bizim siyasetimizde yer almayacak” diyen Ünal, “Bundan sonra CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun paylaştığı hiçbir şey gündeminmizde olmayacak. Bundan sonra açıklayacağı belgelerle ilgili gitsinler mahkemeye başvursunlar. Yalanlarla Türkiye’nin gündemini işgal etmesinler.” diye konuştu.
Ünal, seçim ittifakı konusunun yasal hale getirilmesi konusunda ise “Doğal ittifaklar kaçınılmaz olarak prosedürleri tamamlanmış süreçlere bizi taşıyor. 15 Temmuz’dan sonra milli ve yerli unsurlar tek tek görüşlerini açıklayarak, doğal olan bu süreci, seçimlere yönelik bir sürece evrilecektir. Ancak bu doğal sürecin teknik boyuta evrilmesi henüz gündemimizde yok” dedi.
AÇIK KAPI BIRAKTI
Ünal, “Bu tartışmalar bir süre sonra tarafların detayları görüştüğü süreçlere dönüşecektir. Genel Başkanımız da bu konudaki görüşlerini paylaştılar” diyerek, seçim ittifakı düzenlemesine de açık kapı bıraktı.
SEÇİM BARAJI DÜŞÜRÜLECEK Mİ?
Ünal, seçim barajının düşürülüp düşürülmeyeceği yönündeki soruya ise “Biz daraltılmış sistem veya dar bölge sistemini düşünüyoruz ancak bu konuda henüz bir çalışma yok” dedi.
MHP ile ittifak konusuna da değinen Ünal , “Henüz teknik çalışmalar yapılmadı.Cumhurbaşkanımızın da Başbakanımızın da konuya ilişkin düşüncelerini biliyorsunuz. Daha önce konuya ilişkin gerekli açıklamayı yaptılar” dedi.
Ünal sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi biz uyum yasaları çalışması konusunda siyasi partiler kanunu ve seçim yasası da gündemimizde. Şu anda daha çok daraltılmış 4’lü ya da 5’li sistem ya da dar bölge sistemi, seçim kanunu çalışılırken baraj konusu da bu tartışmaların içinde geliyor. Ama kamuoyuyla paylaşacak bir durumda değil çalışmalar. Genel başkanımız daha önce düşüncesini ifade etmişti. MHPile sonuna kadar ittifak yapmak konusunda milli meselelerin söz konusu olduğu, her konuda her zaman hem fikiriz.”
Biz sonuna kadar ittifak yapma konusunda, Türkiye’nin milli meselelerinin söz konusu olduğu her noktada ittifak noktasındaki düşüncemizi paylaştık.
Aslında üzerinde durulması gereken bir konu daha vardı. Geçtiğimiz haftalarda iki önemli şey oldu. PYD-DEAŞ ittifakının deşifre olmasıydı. Bir diğeri de SDG sözcüsü Silo’nun Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamalardı. Bu iki şey aslında bölgede ne olduğunu, hangi oyunların oynandığını bölgede DEAŞ ile mücadele adı altında aslında ne yapılmak istendiğini deşifre etmesi açısından bu iki konu son derece dikkate değer konular. Bence bu noktada birilerinin ısrarla ‘cambaza bak’ stratejisiyle, New York’taki dava üzerinden oluşturmak istediği tartışmaların bu iki temel strarejik konuyu gözardı etmemesi gerektiği dikkatlere sunuldu.
Çünkü bölgede oynanan oyunun, bu iki olay adeta deşifresi mahiyetindeydi. Uzunca bir süre, içerde CHP ve HDP eliyle Türkiye’yi DEAŞ’ı desteklemekle suçlayanların aslında DEAŞ ile işbirliği yaptıkları ortaya çıktı. PYD’yi terör örgütü olarak ısrarla görmeyen CHP’nin ‘PYD de partilerden biridir’ gibi açıklamasının aslında Talal Silo tarafından nasıl çürütüldüğü, PYD ve SDG’nin işbirliği deşifre oldu.
Kılıçdaroğlu, katıldığı bir programda ifade kullandı. “Biz stratejimizi başarılı şekilde uyguladık, şimdi ikinci adımdayız” İkinci adımı hem grup başkan vekilleri açıkladı. Yine Salı günü bir takım belgeler açıklayacağız tarzında ifade kullandılar. Buradan şunu söylemek istiyorum, tekrar tekrar. Burada AK Parti iktidarı bir devlet yönetme sorumluluğunu üzerine almış ve devletin yönetimi iktidarın sorumlulukları Türkiye’nin öncelikleri, sınır güvenliğinden, hava savunma sisteminin kurulmasına, ekonomisinden taşeron yasasını bekleyen Türkiye’nin önemli öncelikleri varken, CHP evet bir stratejiyle siyasetin gündemini yalanlarla rehin almaktadır. Bunun hangi amaca hizmet ettiği açıktır.
Bundan sonra CHP’nin açıklayacağı belgelerin, hiçbir şekilde bizim siyasetimizde yer almayacağını ve bu son alayda olduğu gibi “Salı gününü bekleyin” dediler. Ve ortaya attıkları iddialarla ilgisi olmayan, iddiayı ispat eder nitelikte olmayan bazı belgeler paylaştılar. Biz de dedik ki belgelerin yeri mahkemelerdir.
ULUSLARARASI OYUNUN İÇERDEKİ KUKLASI
Bundan sonra CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun paylaştığı hiçbir şey gündeminmizde olmayacak. Bundan sonra açıklayacağı belgelerle ilgili gitsinler mahkemeye başvursunlar. Yalanlarla Türkiye’nin gündemini işgal etmesinler.
Yorumlar