TBMM Genel Kurulu’nda, bütçe görüşmeleri “Ataşehir Belediyesi, Man belgeleri, Rıza Sarraf” tartışmasıyla başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin 2018 yılı bütçesini “Man’cıların tefecilerin bütçesi” olarak nitelendirdi. Kılıçdaroğlu’nun üstü kapalı ‘dönek’ dediği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile CHP’liler arasında sert tartışmalar yaşandı. “Belgeleri getirin” diyen AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın kendisine verdiği belgeleri kürsüde yırttı.
TBMM Genel Kurulu’nda, dün bütçe görüşmeleri sert tartışmalarla başladı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bütçe üzerinde şu görüşleri dile getirdi:
Adaletli denetim: Devlet ve hükümet ayrıdır. Devlet bakidir. Hükümet gelir devleti yönetir. Seçim olur kazanırsa tekrar yönetir. Eğer bir kişi ben devletim diye ortaya çıkıyorsa onun adı siyasette diktatörlüktür. O nedenle devlet hükümet ayırmamız lazım. Bir kişi ‘Ben devletim’ diyorsa, diktatördür. Devlet adaletle yönetilmeli. Bir belediye denetlendi diye biz karşı mı çıktık? Adaletli davranılmadığı için itiraz ediyoruz. Her belediyede yasaların öngördüğü kurumlar denetlenir. Neden itiraz ettik? Adaletli davranmıyorsunuz dedik. Bizim belediyelere 24 saat denetim elemanı gönderiyorsun, diğerlerine göndermiyorsunuz dedik.
LOZAN ÇIKIŞINA ‘DİPLOMA’LI ELEŞTİRİ
Kesiyorsan kes: (Filistin’deki gelişmeler) Lafla peynir gemisi yürümez. “İsrail’le ilişkileri kesebiliriz…” Kesiyorsan kes kardeşim, biz de kapı gibi arkandayız. Asıl kızacağın adam Trump, öyle dolaylı orta alanda top çeviriyorsun. Herkesi aradı, sadece Erdoğanı aramadı. Bu bile üzerinde düşünmemiz gereken bir gerçek.
Başkenti Tel Aviv yazmıyor: Dışileri Bakanlığı sitesi. Başkent boş, Tel Aviv yazmıyor. Neden yazmıyorsun, elinden tutan mı var. Hem bunu yapacaksın, hem iç politikada bunu, şunu yaparım asarım keserim. Yapacaksın adam gibi yap. Oraya yazacaksın başkent Tel Aviv’dir. Kudüs bir barış kenti olmak zorundadır. Orası birilerine asla terk edilemez.
Üniversite diplomanı göster: Lozan’ı hangi bilgi birikimiyle tartışmaya açıyorsun? Lozan’ı tartışmaya açmak için önce gel şu üniversite diplomanı göster bana bakayım. Lozan Türkiye Cumhuriyeti’nin namusudur. Sormak isterim, orada neden işgal altındaki 18 adadan neden söz etmedin? Adalara gelince ağzına bant çekiyorsun. Zaten adamlar açtılar tartışmaya 18 adayı işgal ettiler.
Haram yiyeni yaşatmam: Havuz medyasında haberler çıktı Ataşehir’le ilgili. Başkana “Nedir bu?” dedim. “Gerçek değil” dedi. “Gideceksin suç duyurusunda bulunacaksın” dedim, Gitti bulundu. Karar 3 Ağustos 2017’de çıktı. Hiçbir şey yok. Haksız mal edinme yok diyor. Karar kesinleşti. Bakanlık müfettişleri gönderdi. İncelendi, “Soruşturma açılmasına gerek yok” dendi. Ama AKP’li Ataşehir belediye üyeleri bakanın kararına itiraz ediyor. Dosya Danıştay’a gidiyor. Danıştay “Soruşturmaya gerek yok” diyor. Erguvan Barış Parkı, şikâyet ihbarı geliyor. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi bir şey yok diyor. Bununla igili açığa alıyorsunuz. İtiraz ettiğimiz bu. Ağzından bir lokma haram inerse o belediye başkanını yaşatmam.
Araştırma önergesi verin: Kızım bir daire almış. CHP milletvekillerine söylüyorum; benim, ailem, çocuklarım, torunum, damadım hatta dünürlerim, hepsi için araştırma önergesi verin, araştırılsın. Hiçbir tereddütüm yok. 5 kuruş bulursanız, özür dileyeceğim. Ankara’daki beylere de sesleniyorum; benim gösterdiğim cesareti gösterebilir misiniz? Allah kimseyi zalimin elinde emir kulu yapmasın. Emir kulluğu yapanlar en çok döneklerdir.
Sarraf bakanları satın aldı: Sarraf denen sahtekâr rüşveti başlattı. Sarraf’a o dönem en büyük itirazı ben yaptım. Ne dediysem koşa koşa mahkemelerde dava açtı. Şarlatan rüşvetçi, dönemin 3 bakanını ve bir kamu bankası genel müdürünü parayla satın almıştır. Meclis komisyonu bu dosyayı kapadı. ABD’de görüşülen davadan rahatsızım. Türkiye’de işlenen olayın kirliliği ABD’de temizlenmemeli. Binali Yıldırım Bey’e çağrı yapıyorum: Gel bu dosyayı yeniden açalım.
Sırları kim verdi: Bu şarlatana devletin sırlarını kim verdi? “Savcı inceliyor.” Yemezler onu. MİT’in harekete geçmesi lazım. Kozmik odayı, terör örgütüne açtılar ya. Hepsini götürdüler Amerika’ya. Hesabını veren oldu mu?
Altını kim çaldı?: (Gana’dan gelen altınlar) Müfettiş raporunda: “Bu altın 1.5 ton olarak geldi ama Türkiye’den çıkarken bize verilen beyannamede 292 kilogram altının herhangi bir gümrük işlemine tabi tutulmaksızın Türkiye’ye sokulduğunu tespit ettik” diyor. Şimdi, Sayın Yıldırım, siz başbakansınız. Eğer bu ülkeye sahte yollarla altın geliyor ve bunun 292 kilosu çalınıyorsa ve meşru olmayan yollardan sokuluyorsa bu soruşturmaya buradan başlayın. 292 kilo altını kim çaldı?
Man’cılar yüzünden: Yasada “Vergi cennetlerinde şirket olur ve bunların paraları Türkiye’ye gelirse yüzde 30 vergileriz” diyor ama vergi cennetleri listesi Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. 11 yıldır belirlenmedi. Man’cılar yüzünden belirlenmiyor. Tüyü bitmemiş çocuk vergi verecek, o Man’cılar vergi vermemek için her türlü dümeni çevirecekler. Bu bütçe Man’cıların, tefecilerin faizcilerin bütçesidir. “Ben yerliyim, ben milliyim” diyorlar. Ne yerlisi, ne millisi kardeşim? Sen ne yerlisin, sen ne millîsin. Man Adası’nda ya da benzeri adalarda kim şirket kurarsa onları Türkiye’ye sokmayacağız. “Git oraya” diyeceğiz.